Revak denilen olgu, genellikle bir yapının iç avlusunda ya da dış cephelerinde kullanılan üstü kapalı kemerler gibi tarif edilebilecek sütunlu yapılardır. Zaman içerisinde Revak kullanımı daha çok kurak ve sıcak iklimlerde kullanılmıştır gibi bir yoruma sahip olsa da, Antik Yunan’dan Roma’ya, Mısır’dan Hindistan’a hatta uzak doğuya kadar ulaşan bir coğrafyaya sahiptir. Mimari şehirlerde yağmurdan ıslanmadan sokaklarında yürünebilen örnekler bulunmaktadır. Revak birbirini takip eden yan yana kemerlerle birbirine bağlı şekilde duran, üstü kapalı koridorları andıran ve çok amaçlı kullanılabilen mimari özelliklere verilen ortak bir isimdir.
İçindekiler
Arkeolojik kazılardan yola çıkarak oluşturulmaya çalışılan revak tarihi, bulgulara bakıldığında daha çok sıcak iklimlerde görüldüğünü ve bu nedenle de başlangıç noktasının yine Mezopotamya ve çevresel yayılışı olarak belirlenmiştir. Hitit uygarlığına kadar uzanan tarihsel başlangıç mimari tarihinin başlangıcından çok da uzak olmayan bir gelecekte ortaya çıktığının düşünülmesine olanak sağlıyor. Kesin bir tarih bilinmemekle birlikte oldukça eski bir başlangıç noktasından söz edilebilmektedir.
Zaman içerisinde revak birbirinden farklı ancak ortak özellikler taşıyan formlarla ve farklı isimlerle anılmaktadır. Hitit döneminde “Hilani” adıyla anılmıştır. Antik Yunan ve tapınak mimarisinde giriş olarak kullanılmış ve “Peripteros”, Ortaçağ döneminde Bağdat ve çevresinde “Tarma” adıyla anılan ve özellikleri ortak olan yapılardan söz edilebilir.
Özellikle Selçuklu döneminde ortaya çıkan ve “Revak” olarak adlandırılan bu mimari üslup, Osmanlı mimarisiyle de gelenekselleşmiş ve tek bir stile dönüştürülmüştür. Türk mimarisine girişinde ise Roma imparatorluğunun büyük bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Ancak genel izlenime ve tarihsel gelişimlerin izine bakıldığında Antik Yunan kültürünün ve Ortaçağ İslam mimari anlayışının Revak kullanımını son derece yaygın hale getirdiğini ve her kültürün ortak bir şekilde birbirinden etkilendiğini söylemek mümkündür. Günümüzde cami, medrese ve hanlarda çokça görülen revak son derece kullanışlı ve mimari bir estetiğe sahiptir. Mimari açıdan son derece önemli ve gerekli bir üslup olarak değerlendirilmektedir.