Yeni Hobimiz Diorama (Canlandırma)

Özellikle emekli olduktan sonra düşünülmeye başlanan kişisel uğraşlardan biri de diorama oldu. Bunlar arasında el sanatları, bahçecilik, resim yapma, dil öğrenme, fotoğraf çekme, değişik yemekleri deneme, dans kursları, bir enstrüman kullanmayı öğrenme gibi aktiviteler hemen akla geliyor. Maket yapımını da listeye dahil ediyor ve çok zevklidir diyoruz. Maket yapma belli bir ölçeklendirmeye göre nesnelerin küçük boy modellerini yapmaktır. Evlerin, arabaların, gemilerin, uçakların maketleri yapılabilir. Gerekli malzemeler artık günümüzde kolayca temin ediliyor. 

Peki, tek bir nesnenin yerine yaşanan bir anın maket yapar gibi, tiyatro sahnesi benzeri canlandırılmasına ne dersiniz?

Diorama son yıllarda dikkat çeken bir yaratıcılık şekli olarak dikkat çekiyor.

Diorama Nedir?

Bir fotoğraf karesi çekildiğinde veya bir resim tuval üzerinde oluşturulduğunda yaşanan an iki boyutlu olacak şeklide dondurulmuş olur. Adına diorama denilen canlandırma uğraşında bu durdurma işlemi üç boyutlu yapılmaktadır. İşin içine hayal gücünüzü de katabilirsiniz tabii ki. Ama çalışmanız ne kadar gerçekçi olursa o kadar inandırıcı olur ve etkisi de büyür. Fotoğraf makinesi, objektif, tuval, boya, fırça ya da kumaş gibi diğer sanatlarda kullanılan materyallerden farklı olarak dioramada çok çeşitli malzeme kullanabilirsiniz. Creativity – yaratıcılık ise işin esasıdır. Gözlem yeteneği ve sabır ise canlandırmanın diğer olmazsa olmazlarıdır. 

İçinden ve Görünen

İnternet sitelerinde yer alan canlandırmaya ait bilgilerde “küçük alanlara büyük projeleri sığdırma sanatı” şeklinde geçen bir tanımlama var. Türkçe’de diyorama diye yazılabilir. Kelimenin kökeni Yunanca’dan geliyor ve içinden anlamına gelen dia ile görünen anlamına gelen orama sözcüğünün birleşmesinden türetilmiş. Panorama gibi bir anlamı olduğu da söylenebilir. 

Konuyla ilgili olarak bu iş nerelerde kullanılıyor diye bir soru da akla gelebilir. Bu yazıda diyorama hobi kapsamında anlatılmaktadır ama canlandırma örneklerini pek çok sergide ve müze sunumlarında görmüşsünüzdür. Örneğin İzmir’in Selçuk ilçesindeki ünlü Efes Müzesi’nde antik çağdan görüntüler üzerine yapılmış diyorama örnekleri vardır. Veya Aydın Arkeoloji Müzesi’de olan, sikke basımını anlatan ve büyük boy iki basım ustasının çalışmasını konu alan oldukça büyük boyutlu iki insan figürü ve çalıştıkları atölye ortamı canlandırma sanatının en iyi örnekleri arasındadır. Noel zamanları vitrin süslemelerinde ve kiliselerde sık sık yer alan İsa’nın samanlıktaki doğum sahnesini anlatan sahneler de konuyu anlatabilme açısından bir çeşit diyorama örneği sayılabilir.

Polisiye sevenlerin yakından tanıdığı roman ve dizi kahramanımız Peder Brown’ın maceralarında da diyorama bazen ipucu olarak karşımıza çıkmıştı. BBC Prime kanalında gösterimi devam eden bu dizinin bir bölümünde dedektif rahibimiz katili kurbanın yaptığı bir diyorama üzerinden bulmuştu ve tabii ki elinde büyüteç vardı. Çünkü itiraflar diyoramadaki minicik bir kitabın sayfalarındaydı. İçinden görüneni görmek böyle bir şey olmalı. 

Bir Hobiniz Olsun

Bu gizemli öyküleri bir kenara bırakıp diyoramayı hobi olarak deneyebilirsiniz. Şimdilerde bunu yapmak için gerekli malzemeler hazır halde satılıyor. Bahçenizde geçen bir sahneyi canlandırın mesela, kenarda bir kuyu olsun, demirli kapıdan bir kuzu girmeye çalışsın, çeşitli ağaçlardan oluşan bahçenizin bir köşesine de arabanızın maketini yapıp koyun. Öncelikle basitten başlayın, insan figürlerine sonra geçersiniz. Sabır bütün hobilerde olduğu gibi bu uğraşta da geçerlidir. Pratik yaparak ustalaşırsınız.

Bir hobi sahibi olma konusunun üzerinde özellikle duruyoruz, çünkü, emeklilik gibi hayatınızdaki özel bir dönemi vurgulasak bile, aslında hobi sahibi olmak genç yıllarınızda bile çok işe yarayan bir alışkanlıktır. Kendinize ait özel dünyayı kurabilir, kimseye bulaşmadan can sıkıntısı denilen illetten kurtulabilirsiniz. Emekli olunca da bu çeşit uğraşlar sonucu parmağınız ağrısa kendisini hasta hisseden insanlardan olmasınız. 

Yorumlar

mood_bad
  • Henüz yorum yok.
  • Yorum Yap