Her geçen gün yasal olmayan şekilde arttırılan konut aidatları birçok kiracı için ek bir yük olarak ortaya çıkıyor. Konut satışlarında oldukça önemli olan ve aidat karşılığı çöp toplama, temizlik ve kapıcılık ücretleri şeklinde değerlendirilen bu uygulamalar, yüksek aidat ödeyenler için ciddi sorunlara neden oluyor.
Kira bedellerine eklenince çok daha yüksek olan konut aidatları özellikle farklı özelliklere sahip olan mekanlar için aktiviteler, spor salonları ve benzer etkinliklerle birleştiğinde ciddi bir masraf kalemi oluyor. Bazı kişiler etkinlikleri kullanmasa dahi bu ücretleri ödemek zorunda kalıyorlar. Farklı fiyatlandırmalar ve ücretlendirmeler söz konusu olduğunda konut aidatları maksimum seviyeye çıkıyor. Peki işin aslı ne? Bu konudaki yasal düzenlemeler kime yarıyor?
Ev sahiplerinin genelde kiracının üzerine attım aidatlar yüksek meblağlar söz konusu olduğunda ciddi sonuçlara neden olabiliyor. Bu yüzden yasal gereklilikler doğrultusunda ele alınan aidatlar, ofis, dükkan ve konut kapsamında değerlendirilen mülkler için özel olarak belirlenmektedir.
İçindekiler
Apartman aidatlarını apartman yönetimi belirliyor. Kapıcı, kaloriferci, bekçi ve bahçıvan gibi personellerin maaşları dahil olmak üzere birçok apartman giderinin karşılanması için bu ücretler alınıyor. Ne kadar aidat verileceği bu şekilde belirleniyor. Toplanacak olan aidatın geç ödenmesi halinde gecikme faizi de eklenerek tahsil ediliyor.
Ortak kullanılan alanlar için ödenen konut aidatları aidatı ödemeyen konut sahibinin konutunu kendilerine devretmesini talep ederek bu yönde karar alabiliyor. Bu şekilde dava açılarak konut sahibinin konutunun elinden alınması bile söz konusu olabiliyor.
Apartman aidatlarını kat maliklerinin ödemesi gerekiyor. Evini kiracıya veren ev sahipleri bu ücretleri kiracıların ödemesini talep ediyor. Bu yüzden kiracı hem yüksek kira bedelleriyle hem de aidat ücretleriyle ekonomik olarak sıkıntı çekmiş oluyor.
Ortak kullanılan yerlerdeki alanların bakımı ve tamiri, ana gayrimenkulun sigorta giderleri ve yöneticilerin aylıkları, güvenlik, kapıcı, kaloriferci gibi çalışanların maaşlarının ödenmesi gibi mali gereklilikler apartman aidatlarından karşılanıyor. Bu yüzden kat mülkiyeti olan alanlarda kullanılan aidatların ödenmesi için yasal bir zorunluluk söz konusu oluyor. Düzenli olarak aidatları ödemeyen ve ödemekten kaçınan hak sahiplerine yasal olarak dava açılabiliyor. Bu kapsamda konut sahibinin konutunun elinden alınması bile söz konusu olabilir.
Giriş katında oturan biri asansörden faydalanmasa bile bu aidat bedellerini ödemek zorunda kalıyor. Bu sebeple birçok anlaşmazlığa neden olan aidat miktarları ve oranlarının kişisel kullanım göre göre değişmesi gerekiyor. Yasal olarak ve oy birliğiyle bu düzenlemeleri yapmayan apartman yöneticileri kiracı ve mülk sahipleriyle benzer sorunlar yaşadığında da ciddi bir yaptırım söz konusu olabiliyor.
Apartman ve site aidatlarının kira bedelinden yüksek olmaması oldukça öneli. En yüksek aidat ödeyen ilçeler Sarıyer ve Başakşehir olurken, en düşük oranlar ise Silivri ve çevresindeki şehir dışı ilçeler oluyor. Kiracı bu aidatları ödemek için belirli bir oranla sorumludur. Bu sorumluluk kira bedelini geçmeyeceği için fazla ödediğini yönetimden tahsil edebilir. Ancak ev sahipleri bu konuda yasal olmayan şekilde Kira arttırırımı yaptıklarında durum daha sıkıntılı bir hal alabilir. Konut aidatları konusundaki ödeme zamanları ve ödeme miktarları yapılan toplantılarda belirlenmektedir.
Yasal gereklilikler kapsamında ödenmesi gereken konut kredileri, aidatlar ve arttırım oranları yeni yapılan konutlar için satış aşamasında belirlenmemiş olsa da, yerleşim başladıktan ve yönetim kurulu atandıktan sonra belirlenir.