Uzaktan çalışma dönemi küresel çapta yaşanan pandemiyle birlikte günlük hayatımıza tamamen yerleşmiş durumda. Sosyal mesafe kuralının ortaya çıkardığı sosyal alanlardan uzaklaşma olarak kabul ettiğimiz karantina dönemi tercihleri değiştirdi.
Evden çalışma modeli pandemi sürecininsonunda bile daha fazla çözüm bulunması gereken bir sorun haline gelmektedir. Uzaktan çalışmak zorunda kalan insanlar bazı değişkenleri belirleyerek hayati konforlarını yeniden belirlemek durumunda kalıyorlar. Bu süreci pandemiden sonra da sürdürmek isteyenler çalışma alanlarını önemli hale getirdi.
İçindekiler
Pandemi ve uzaktan çalışma süreçlerinin öncesinde ofiste çalışan insanların konut ararken belirlediği bazı kriterler mevcuttu. Bunların başında elbette çalıştıkları iş yerlerine yakın veya kolay ulaşım sağlanabilen konumlarda yer alması geliyordu.
Bunun dışında çalıştıkları yere bağlı olarak seçilen lokasyonlarda maaşlarına göre en uygun yeri bulabilmekti. Ailesiyle birlikte yaşayan insanlar için ofisler biraz daha rahattı. İş işte kalıyordu. Bu da evlerin konumlarının daha çok aile bireylerinin konforunu önemsemesi sağlıyordu. Yani fazladan bir oda ihtiyacı gerektirmezdi.
Bu da çok odalı daireler yerine klasik 2+1 ve 3+1 seçeneklerine yönelmelerini sağlıyordu. Şehir merkezlerinde genelde bu ölçekte daireler olması da bize taleplerin genelde bu ölçüde olduğunu göstermektedir.
Pandemi sosyal yaşantıda birçok alışkanlığı değiştirdi. Birçoğumuz yeni gelen önlemlerin hayat boyu kalıcı birer travmaya dönüşmesinden endişe duymaktadır. Bu değişimlerden biri de iş ve ev alışkanlıklarımızın yaşadığı değişimlerdir. Evde çalışma dönemi ailesiyle yaşayanlar için fazladan bir oda ihtiyacı doğurdu. Diğer yandan konsantrasyon kaybını da beraberinde getirdi..
Yalnız yaşayanlar içinse sürekli evde olmak ciddi psikolojik sorunları beraberinde getiriyor. Bu nedenle yaşanılan yerin önemi her geçen gün artmaya başladı. Konut seçimlerinde de büyük değişimler ortaya çıktı.
Evli ve çocuklu bireylerin en büyük sorunu ev ile işi bir arada yaşıyor olmalarıdır. Bu şartlar altında aynı konsantrasyonu sağlamaları son derece zor oluyor. Bu nedenle de evde ofis şartlarını yeniden yaşayabilmek için ekstradan bir oda ihtiyacı doğuyor. Bu şekilde bireyler hem ev ilişkisini hem de iş disiplinini dengeli bir şekilde karşılamak istiyorlar. Yeni ve ofise dönüşebilecek bir oda ihtiyaçların başında yer alıyor.
Şehir merkezlerinin kalabalık ve gürültülü ortamı merkezde daireler tercih edilmesine neden oluyordu. Oysa uzaktan çalışma yöntemiyle banliyöde bir konut daha cazip geliyor. Özellikle doğa ile bütünlük içinde yer alan siteler veya müstakil konutlar daha fazla cazip geliyor. Bu şekilde temiz hava alınabilecek, spor yapma imkanlarının olduğu sessiz yerler dikkat çekiyor. İşe gitme zorunluluğunun ortadan kalkmasıyla merkezden uzak yerler daha çok tercih ediliyor.
Yalnız yaşayan bireyler için ise oldukça belirgin olan yalnızlığın getirdiği boşluk hissi bazı bireyleri ortak konutlarda bir araya getirmeye itiyor. Bu şekilde yaşantıda mahrum kalınan sosyalleşme ihtiyacı için bir çözüm yaratılmakta. Bu nedenle de çok odalı ve masrafları karşılanan daha büyük daireler tercih ediliyor. Pandemi öncesi özellikle öğrencilerin seçimi olan bu tercih pandemiyle birlikte oldukça ön plana çıkmaya başlamıştır.
Uzaktan çalışma sistemiyle birlikte hayatın her anlamında değişimler gerçekleşiyor. Değişimlerin son bulması kısa vadede mümkün görülmüyor. Bu nedenle konut ihtiyaçlarını gözden geçirirken yaşanılan dönemin yeni gereksinimleri de iyi gözlemlenmelidir.